Haylaz çocuk
İnebolu’da doğdu, İnebolu’da serpildi, İnebolu’da büyüyor
Doğdu doğalı birilerine battı.
Adam tek başına alışmış istediği gibi yemlenmeye, böğürmeye, tıksırmaya
Yem vermeyenin ayağına basıyor incitircesine, kendine mahkûm ediyor
Birileri de arpa vererek konuşturdukça konuşturuyor.
Bizim çocuk ilk adımı atmaya başladı, 10 yıl önce.
Bazen düşüyor, dizi kanıyor burnu açıyor ama yürüyor.
Yürümez büyümez bu çok haylaz yürütmeyeceğiz dediler, büyümesinden korkanlar,
İlk sesi çıkmaya başladığında, çok erken konuşmaya başladın, fazla konuşuyorsun,
Bunların hepsi gider, benimle baş başa kalırsın o zaman ne yapacaksın bakalım, dedi erkin bir tanesi,
Hatta biraz daha ileri giderek tehdit etti, şimdiden çok konuşmaya başladın,
Ama o büyüdükçe adım attı, adım attıkça konuştu, her adımda bir şeyler dillendirmeye başladı.
Adım attı, Su arıtma tesisi yıkılıyor dedi
Adım attı, çarşı içinde çöp atacak kutu yok, dedi
Adım attı, Hüseyin Avni okulu duvarı yok, dedi
Adım attı, okulların kitabı yok, dedi
Adım attı, hastanede ambülans yok, dedi
Adım attı, doktor yok, dedi
Adım attı, köy yolları yapılmıyor, dedi
Adım attı, liseye 5 yılda 5 müdür olmaz, dedi
Adım attı, Boyranaltına yazın yol yapılmaz, dedi
Adım attı, Üçüncü köprü bitti İnebolu köprüsü bitmedi, dedi
Adım attı, Zafer Yolu Caddesine 2 metre yükseklikte duvar olmaz, dedi
Her adımda işine gelmeyenler, kızdı, bozuldu, açık aradı ve şikâyet etti
Bu çocuk her adımda kötü şeyler söylüyor, büyümesin istediler.
Ama çocuk adım atmaya devam etti, kararlıydı yürümeye
Adım attı, balıkçıları konuşturdu,
Adım attı, pazarcıları coşturdu,
Adım attı, Geriş Tepesini konuştu,
Adım attı, camiye dönüştürülen kiliseyi söyledi,
Adım attı, tarihi eserlere verilen zararı fısıldadı,
Adım attı, doğa dedi, tarih dedi, deniz dedi, turizm dedi,
Her adımda bir şeylerin eksiğini fazlasını olmayanını söyledi,
Adım attı, liman ihalesinde İnebolu’yu kandırıyorlar, dedi
Adım attı, Huzurevini Tosya’ya kaçıracaklar, dedi
Adım attı, cezaevi gidiyor uyanın, sahip çıkın, dedi
On adımda bir sabit araç muayene istasyonunun ihtiyaç olduğunu söyledi,
Adım atmaya devam ediyor çocuk, her adımda konuşmaya da.
İlçenin eğitimine takmış kafayı, ekonomisine turizmine takmış,
Adım attı, okullarda başarı düştü, dedi
Adım attı, öğretmenler gidiyor, dedi
Adım attı, Halk Eğitim durdu, dedi
Adım attı, giden öğretmen ve öğrenci zayiatı aylık 750 bin, dedi
Adım attı, cezaevine hala yer bulmadınız, dedi
Adım attı, insanlar göçüyor çare bulun, dedi
Adım attı, Kelseymen Tepesini Gürleyik Şelalesini ilçeye kazandıralım, dedi
Adım attı, balıkçı barınağına çözüm yolu bulmadılar, dedi
Adım attı, çocuklar için kitap kampanyası yapılmasını istedi
Adım attı, adım attı, adım attı, birçok şeyin yapılmasını sağlarken bazılarını rahatsız etti.
Şimdiye kadar attığı adım 468 olurken konuştukları 968 oldu.
Attığı her adımda dile getirdiklerini ağzına dahi alamayıp söyleyemeyenler,
Çocuğun açığını arama ve şikâyet etme yoluna gittiler.
Ekmeğini kesme, suyunu bitirme, ayağına basma yoluna gittiler.
Bilmiyorlar ki çocuk tırnakları ile kazıyarak yürüdü büyüdü ve koşuyor.
Ama, babasından kaldıkları ve devletten çaldıkları ile bir yere gelen ve vicdanı paraların arasına sıkışmış olanlara bu ilçede daha fazla rağbet gösteriliyor ve siyasetin içinde yer açılıyor. Açılan yere ayağını atanlar menfaatten başka bir şey düşünmüyor.
Kendi koltuğunu sağlamlaştırmak için, vicdanın önüne parayı geçirenlere yer verenlerin ne yapmak istedikleri anlaşılmış değil. Dün arkasından konuştuğunu, bugün listenin başına oturtabiliyor.
Koltuk sevdası İnebolu sevdasını geçmiş durumda.
Engelleyen engelleyene. Bir engelde İnebolu Postasına. Yine şikayet yine engel.
10 yaşına ayak basan İnebolu Postası Gazetesi’nin dile getirdiklerini, yazdıklarını, anlatmak istediklerini, ilçenin sorunlarını göremeyenler, yazamayanlar, kaldıramayanlar, açık arayıp şikâyet ederek resmi ilan almasına engel oldular. Şimdide kapansın istiyorlar. İnebolu Postasının dile getirdikleri ve yazdıkları ile ele aldığı her konu yapıldığında tamamlandığında çözüldüğünde ilçenin içindeki her esnaf, her tüccar, her eğitimci, her öğrenci, her emekçi, her emekli, her balıkçı, her gardiyanın fayda sağlayacağını bilmelerine rağmen, İnebolu Postası ağır geldi birilerine, kursağa dokundu. Şimdiye kadar İnebolu Postasının bireysel hiçbir isteği olmadı. Kimsenin açığını da aramadı, Kimseyi şikâyet etme yoluna da gitmedi.
Ne demiş büyükler, “Hastane üzerinde aç mezarı yok, babanın mezarı var, yanında da bir boşluk var”
- - - -