İnebolu’da faaliyet gösteren ve önemli bir ticari hacme sahip olan büyük kuruluşlardan Dereli Fren mesleki anlamda zorunlu olan 3 belge ile yolculuğuna devam ediyor. Geçtiğimiz ay içinde almaya hak kazandığı TS EN ISO 14001:2004 ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMİ, TS EN ISO 9001:2008 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ,  OHSAS 18001:2007 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİ gibi önemli belgeleri alan Dereli Fren İnebolu Kaymakamlığınca başlatılan sanayi arsası projesiyle de hedef büyütmeye devam ediyor.
Dereli Fren’in üçüncü kuşak yöneticilerinden Ahmet Dereli ile gerçekleştirmiş olduğumuz ziyarette yaptıkları çalışmalar ve İnebolu hakkında görüşme yaparak fikirlerini aldık. Her ülkenin faklı standartları olduğunu ve imalatta bunlara uyma zorunluluğu bulunduğunu ifade eden Dereli, firma olarak gerekli başvuru süreci sonrası belgelerini aldıklarını belirtti. Şu an en büyük sorunun yer sorunu olduğunu ve 1500 metrekarelik alanda yaptıkları üretimin artırılmaya kalkılması durumunda ek makine parkurunu isteseler de mevcut fabrikaya koyamadıklarına değinen Ahmet Dereli, bu açıdan daha geniş bir alana ihtiyaç duyduklarını ve kaymakamlıktan yeni sanayi arsasından 5000 m2lik alan talebinde bulunduklarını kaydetti. Bunun 3000 m2lik bölümünü kapalı alan olarak ve kalan böümün de ileride yapılacak yatırımlar için tutulacağının altını çizen Dereli Fren yönetim kurulu üyesi Ahmet Dereli, arsa tahsisi sonrası projelerini de hayata geçirme fırsatı bulacaklarını ve yeni ürünler geliştirebileceklerini ifade etti.
Yıllardır ilçede ve bölgede mühendis kadrosu bulamadıklarına da değinen Dereli, bunun İŞKUR ve üniversitelerle de temasa geçmelerine rağmen elektrik mühendisi veya makine mühendisi olarak istihdan oluşturamadıklarını vurguladı. Bu anlamada İnebolu sözkonusu olduğunda eleman bulmanın zorluğuna işaret eden Dereli, ara eleman konusunda da benzer sorunlar yaşandığını ve artık kendi personellerini kendilerinin yetiştirdiğini belirtti. Okullardan mezun olan öğrencilerin de iş göremez durumda olduğunu ve eğitimden kaynaklanan bir takın eksiklikler ve uygulamadaki yetersizliklerden dolayı mezun veren okullardan gelen öğrencilerin de ihtiyaca cevap verebilecek donanıma sahip olmadıklarına işaret etti. Dereli; 12 yıl kesintisiz eğitimin çırak yetiştirme geleneğini ortadan kaldırdığını, okul bitiren bir öğrencinin kendilerine ancak 22 yaşında geldiğini ve bunları yetiştirip sektöre kazandırmanın da zaman aldığını belirtti. “Benim gönlümden geçen ve sektörün beklentisi meslek liselerinin revize edilmesi ve günümüz koşulları ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak eğitimini gözden geçirmesidir. Çünkü okulda verilen eğitimle bu günkü sanayi aynı çizgide değil ve okullarda eski teknolojilerle eğitim veriliyor. Okullarda ark kaynağı öğretilen öğrenci şu an gaz altı, toz altı kaynaktan habersiz. Azer kesme bilmiyor. Böyle olunca da sanayinin ihtiyacını karşılayacak ara eleman sıkıntısı sürüp gidiyor. Bu açıdan meslek liseleri ve teknik liseler sanayi bölgelerinde açılarak öğrencinin atölyeden faydalanma süresini artırmak ve yeni teknolojilerle tanışmasını kolaylaştırmak gerekiyor. Ama bu sadece şu an sanırım bir tek Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde var. Ama bu yaygınlaştırılmalı diye düşünüyorum. Mesela ben işe alacağın personele CNC programlamayı bilip bilmediğini soruyorum. Ama okullarda CNC tezgahı yok ki! Okuladaki eğitimle dışarıdaki teknoloji aynı olmadığı için çocuk mezun olsa da gördüğü eğitim işe yaramadığı için bocalıyor ve eğitime harcadığı yıllar heba oluyor. O yüzden artık firmalar da başının çaresine bakıyor ve sıfırdan eleman yetiştirip kendi üretim teknikleri ve teknolojisine göre eleman yetiştiriyor...” diyen Dereli, yurtdışında bu sorunun sanayi üniversite işbirlikleri ile çözüldüğünü ve bizde de aynı yöntemle sorunun çözülebileceğini inandıklarını vurguladı.
Gündemdeki konulardan liman konusuna da değinen Dereli, İnebolu limanı konusunun ilçeye ileride önemli ekonomik kazanımlar sunacağını belirterek, ihtisas gümrüğü uygulaması gerçekleştiğinde ise daha çok yatırım alarak ilçenin gelişmesine katkı sunacağına inandığını ifade etti. Sadece limanın özelleştirilmesinin yeterli olmayacağını, bunun için beraberinde yatırımlar yapılmasının ve antrepo, depo ve lojistik gerekliliklerin de yerine getirilmesi gerektiğine değinen Ahmet Dereli ilerleyen zamanlarda yol sorununun da çözülmesiyle İnebolu’nun arzulanan hareketliliğe kavuşacağına inandığını sözlerine ekledi.