1985’li yıllarda yapımı tamamlanan İnebolu Huzurevi binasının depreme dayanıksız olması nedeniyle boşaltılacağı, İnebolu’daki huzurevi sakinlerinin ise Kastamonu’da bulunan Güldal Akşit Huzurevi bahçesi içerisine yapılacak ek binaya taşınacağı ortaya çıktı.
KASTAMONU İL MERKEZİNE EK BİNAYA TAŞINACAK
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Kastamonu Valiliği Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne gönderilen 02.07.2024 tarihli yazıya gazetemiz ulaştı.
İlgili yazıda “Genel Müdürlüğümüz tarafından yapılan değerlendirme neticesinde söz konusu binanın depreme dayanıksız olması nedeniyle, 01.12.2021 tarihli ve 1906931 sayılı yazımız ile mevcut hizmet binasının güçlendirilerek hizmetine devam etmesi kararı verilmişse de bilahare yapılan değerlendirmede 36 kişi kapasiteli mevcut binanın kullanım yönünden sürdürülebilir olmadığı, bu yönden Kastamonu’da bulunan Güldal Akşit HYBRM bahçesi içerisinde ek bina yapılarak kapasite artırımına gidilebileceği, Genel Müdürlüğümüzce karar verilmiştir.
Bu doğrultuda Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından tahliye planının oluşturulması, kapasite artırımı için gerekli çalışmanın yapılması hususlarında bilgilerini ve gereğini rica ederiz.” İfadeleri dikkat çekti.
2014 YILINDA ENGEL OLUNMUŞTU
Depreme dayanıksız raporu ile 2014 yılında da İnebolu Sabahat Bahriyeli Huzurevi için kapatılma konusu gündeme gelmişti.
Kastamonu Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, yapı denetim firması tarafından denetimi yapılarak gerekli testlerden geçirilen İnebolu Sabahat Bahriyeli Huzurevi'nin kapanacağı ve Huzurevi sakinlerinin Tosya Huzurevi'ne nakil edileceği ortaya çıkmıştı.
24 Ekim 2014 Cuma günü ana manşetten verdiğimiz "Huzurevi Boşaltılacak Mı?" başlıklı haberimiz ile gazetemizin ortaya çıkardığı durum sonrası İnebolu ayağa kalkmıştı.
İnebolu'da o dönem Huzurevi meselesi geniş yer tutarak idarecisinden yöneticine, siyasetçisinden sivil toplum kuruluşlarına, hayırseverlerden vatandaşlara herkes birlik ve beraberlik içinde olarak Huzurevi'ne sahip çıkmıştı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sabahat Bahriyeli İnebolu Huzurevi hakkındaki kararı, Kastamonu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne bırakmıştı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü de, İnebolu Huzurevinde güçlendirme yapılmasına ve binanın yıkılmasına gerek olmadığına karar vererek İnebolu halkı rahat bir nefes almıştı.
MEHMET REİS’TEN ARSA BAĞIŞI
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı İnebolulu Hemşehrimiz Mehmet Reis, İnebolu Lisesi mezunlarının 50’nci mezuniyet yılı nedeniyle ilçemizde düzenlene etkinliğe katılımı sonrası Huzurevi ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunmuştu.
Yeni Huzurevi için Karadeniz Mahallesi’ndeki arsasını bağışta bulunmak istediği öğrenilen Hemşehrimiz Mehmet Reis, huzurevi ile birlikte bir de kreş yapılmasını talep ettiği belirtildi. Reis’in şuandaki mevcut Huzurevi yanında bulunan yaklaşık 2,5 dönüm araziyi Yeni Huzurevi yapımı için bağışta bulunmak istediği öğrenilirken talep olarak Huzurevi’nin yanında bir de kreş hizmetinin ilçemize kazandırılması istediği ifade edildi.
İNEBOLU TSO “HUZUREVİ KAPANMASIN”
İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu adına açıklamada bulunan oda başkanı Şakir İşeri, İnebolu Sabahat Bahriyeli Huzurevi’nin kapatılması konusunu gündeme getirerek İnebolu halkını mücadeleye davet etmişti
İnebolu TSO Başkanı Şakir İşeri yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
“İlçemizin en yüksek istihdama sahip kamu kurumlarından biri olan ve yıllardır kapatılacağı söylentileriyle gündeme gelen Sebahat Bahriyeli Huzurevi, depreme dayanıksız raporu bahane edilerek kapatılmak isteniyor. Şimdi yetkililere sormak istiyoruz:
İnebolu, fay hattının üzerinde mi yoksa depremde tehlike arz eden bölgelerden biri mi? Eğer bina gerçekten depreme dayanıksızsa, neden güçlendirme için ayrılan kaynaklar engelleniyor? Eğer İnebolu deprem bölgesi ise, 1999 yılı öncesi yapılan birçok kamu binası da aynı şekilde çürük raporu alabilir. Bu binaların hepsi kapatılacak mı?
Güçlendirme yapılması için ödenek çıkarıldığı halde bu ödenek son dakika da neden durduruldu. Ödenek çıkması için uğraşan seçilmiş kişiler ne yazık ki huzur evini kapatmak isteyen atanmış kişilerin anlamsızca egolarını geçemiyorlar.
İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası olarak, beş yıl önce ayak oyunlarıyla buradan gönderilen İnebolu Cezaevi'ni unutmadık. Bu nedenle artık kimseye inancımız kalmadı. "Kapatılmayacak" sözü veren hiç kimseye inanmıyoruz, güvenmiyoruz. Bu yolda İnebolu halkı ile mücadelemizi vereceğiz.
Huzurevinde 40’a yakın personel çalışmaktadır. İnebolu’nun çocuklarına, memleket sevdalılarına yine Kastamonu yolu gözükmesin istiyoruz. Zaten zor dönen İnebolu’nun ticari hayatına bir darbe daha vurulmasın.
Rahmetli Dr. Salih Osmanoğlu’nun insanüstü gayretleriyle İnebolu’ya kazandırdığı Sebahat Bahriyeli Huzurevi kapatılmasın. Belki bizler olaya ticari açıdan bakıyoruz, ancak huzurevini kapatmak isteyen karanlık eller ve bu karanlığın arkasına sığınan, koltuk sevdalısı, makam sahipleri, sizlere soruyoruz: Allah ömür verirse, bir gün hepimiz yaşlanacağız. Belki bizler, belki de anne-babalarımız veya bir yakınımız huzurevinde kalmak zorunda olacak. İnsanın son demlerini masmavi deniz ve yemyeşil orman manzarası olan bir huzurevinde geçirmesinde ne gibi bir zarar var?
Buradan tüm İnebolululara sesleniyoruz: Cezaevinde düştüğümüz yanlışa düşmeyelim. Huzurevini kapattırmayalım!”
BELEDİYE BAŞKANI UZUNER'DEN HUZUREVİ SİTEMİ
Kastamonu'da gerçekleştirilen İI Koordinasyon Toplantısı'nda konuşma yapan İnebolu Belediye Başkanı Engin Uzuner, Vali Meftun Dallı'ya sitemde bulunarak "Kapanacaksa kapansın vallahi bıktık artık" diyerek, ilçede hizmet veren huzurevi hakkında yaşanılan sıkıntılara değinmesi gündem oluşturmuştu.
Uzuner konuşmasında “Huzurevi’nde 25 yaşlımız var, 40 personelimiz var. Niye kapansın Huzurevi? 6 yıldır gündemde kapanacaksa da kapansın bıktık artık. Yalnız bırakmayın bizi Sayın Valim.”
Vali Meftun Dallı’nın “Benim bildiğim kapanmıyor, yeni bina yapılacak oraya” sözüne ise cevap veren Başkan Uzuner “O da zor Sayın Valim. Hayırsever yer bağışlasın, binayı yapsın diyorlar. 27 milyon sağolsun Bakan bey ödenek ayırdı. Ödenek gönderilmek üzere arandık, hesap numarası verildi. 1 saat sonra arandık bir sıkıntı var denilip ödenek geri çekildi. Kapanacaksa da kapansın artık vallahi bıktık sayın Valim. Ben şunu da söyledim, belediye olarak yer verelim. İmar plan değişikliği yapayım, 2 kat daha emsal vereyim. Yaşlı sayısını 50’ye çıkaralım tekrar size devredeyim dedim. Ona gelmiyorlar buna gelmiyorlar kapatalım. Kapanacaksa kapansın vallahi bıktık. Çok özür diliyorum vallahi yaralıyız Sayın Valim.”
Vali Dallı ise “Yeni gelen kaymakamımız da konuyu yakınen takip etsin. Hep beraber takibini yapalım.” Demişti.
ŞİMDİ YENİDEN BİRLİK OLMA ZAMANI
Ne yazık ki 2014 yılında İnebolu’daki yönetici, idareci, siyasi ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin ayrıca gurbetteki İnebolulu hemşehrilerimizin topyekun sahip çıktığı Huzurevi meselesine aradan geçen 10 yılın ardından 2024 yılında henüz yeterli ilgi gösterilemedi.
İnebolu TSO Başkanı Şakir İşeri’nin Huzurevinin kapanmaması için İnebolu halkını mücadeleye davet etmesine maalesef ne bir siyasi teşkilat, ne bir sivil toplum kuruluşu açıklama yaparak destek vermedi.
Ayrıca Huzurevi ile ilgili bu kadar kamuoyunda yer alan dedikodu ve kapatılma haberleri dolaşırken bu ilin idarecileri, milletvekilleri, kurum amirleri bir açıklama yapıp kamuoyunu aydınlatmadı.
Gelinen noktada görünen o ki, tıpkı İnebolu Cezaevi’nde olduğu gibi İnebolu Huzurevi de kaderine terk edilerek ilçemizdeki son günlerini yaşıyor.
Kaybettiklerimiz kervanına huzurevinin katılmasını istemiyorsak bir an önce birlik ve beraberlik içerisinde bu konu için mücadele vermeliyiz.