İyilik ayı Ramazan

İnebolu İlçe Müftüsü İsmet ATAÇ'ın Ramazan ayı ile ilgili yazısı

Yâ Rab, şu muazzam Ramazân hürmetine,

Kaldır aradan vahdete hâil ne ise.

Yâ Rab, şu asırlarca süren tefrikadan

Artık ezilip düşmesin ümmet ye’se

Mâdâm ki verdin bize rûh-ı nevîn

Yâ Rab, daha bir nefha-i te’yîd insin.

Mehmet Akif Ersoy merhumun bu dizelerine amin diyerek Ramazanın Ümmeti Muhammed için hayırlar getirmesini ve birlik ve beraberliğe vesile olmasını Yüce Allahtan temenni ederek sözlerime başlıyorum. Dinimizin temel esaslarından birisi olan Ramazan ayına girmiş bulunuyoruz. Ramazan “Yaz sonunda ve güz mevsiminin başlarında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur” anlamındaki “ramadî” kelimesinden türemiştir.  Kur’an-ı kerimde ise Alemlerin Rabbi Allah cc Ramazan hakkında “ey iman edenler, oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılınmıştır. Umulur ki sakınırsınız” buyurmaktadır.

Ramazan rahmet yağmurlarının sağanak sağanak yağdığı, müslümanların iyilikte birbirleriyle yarıştığı peygamber(sav)in “mübarek bir ay” olarak nitelendirdiği, cennet kapılarının açılıp cehennem kapılarının kapandığı ve şeytanların zincire vurulduğu bir aydır. Müslümanlar bu ayda Ramazan ayının manevi atmosferine o kadar girerler ki adeta şeytanın elini kolunu bağlarlar.

Ramazan sabır ayıdır. Kişi yemek, içmek ve şehevi arzu ve istekleri  konusunda sabrettiği gibi, diğer uzuvlarıyla da oruç tutacaktır. dilini tutacak  yalan söylemeyecek, gıybet etmeyecek,kulağıyla haram sözler dinlemeyecek gözünü harama bakmaktan koruyacak  haramla iştigal etmeyecek eliyle başkalarına zarar vermeyecektir.Bu konuda  Peygamber (sav) şöyle buyurmaktadır. “kim yalanla ve onunla iştigal etmeyi terk etmezse Allah (cc)’ın onun yemesini içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur”

Ramazan ayı günahların bağışlanması için de bir vesiledir. Peygamberimiz (as) “kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.”buyurmaktadır. Bu ayı fırsat bilerek rabbimizden daima affımızı isteyelim. unutmayalım ki bu ayın ortasını efendimiz mağfiret ayı olarak belirtmiştir. Yeterki yönümüzü rabbimize dönelim ve senden başka gidecek kapım yok Allahım, sen merhametlilerin en merhametlisisin,  rahmetine  sığınıyorum diyebilelim.

Bu yılki Ramazan ayı teması “İyilik ayı Ramazan” olarak belirlenmiştir. Rabbimizin “Ey iman edenler Allahtan korkun ve iyilerle beraber olun” fermanı uyarınca Öncelikle iyi bir birey olarak ailemize, çocuklarımıza iyiliği getirelim. Komşularımıza ve bütün kardeşlerimize, sokağımıza, mahallemize, ülkemize ve insanlığa iyiliği egemen kılalım.

Kardeş olarak bizler bir vücudun azaları gibiyiz. Hasta olan bir vücut nasıl rahatsız olursa, Müslümanlar da , yardıma muhtaç birisi olduğunda rahatsız olur, onu da yardımsız bırakmaz. İşte bu hassasiyetler Ramazan ayında bir o kadar daha çoğalır, adeta yardım seferberliği başlar ve diğer zamanlara göre daha duyarlı davranılır. Fitrelerle zekatlarla, sadakalarla, oruç tutamayanların da vereceği fidyelerle adeta bir  yardımlaşma seferberliği başlatılır

Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Çünkü Kuran Ramazan ayında bin aydan daha hayırlı olan kadir gecesinde indirilmeye başlanmıştır. Kur’an indiği ayı onbir ayın sultanı, indiği Mekke’yi şehirlerin anası, indiği geceyi bin aydan daha değerli Kadir gecesi kılmıştır. Bu sebeple gönüllerimizi, evlerimizi, sokağımızı, mahallemizi Kur’an’la buluşturalım, Kur’an-ı okuyalım, yaşayalım ve yaşatalım. Kur’an’la hayat bulsun gönüllerimiz, ailemiz, hanelerimiz. Kur’an hayat rehberimiz olsun, önderimiz olsun, yol arkadaşımız olsun. Rabbimiz bu konuda Kur’an’da şöyle buyurmaktadır. ”Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir”

Teravih namazı  ve diğer nafile ibadetlerle Ramazan gecelerini ihya edelim. Efendimiz sav “kim faziletine inanarak Ramazan gecelerini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağişlanır” buyurmaktadır

Ramazan orucu Allah rızası için yapılan ve en az riya karışan ibadetlerden birisidir. Rabbimizle baş başayız sadece O bizi görüyor. Sabahtan akşama kadar oruçlu olduğumuzu Allahtan başka kimse bilmez. Bundan dolayı da en çok sevabı mükafatı olan bir ibadettir. Peygamber (sav) bir hadisi kudside Rabbimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir. “Ademoğlunun bütün yaptıkları kendi içindir oruç müstesna. oruçlu sabahtan akşama kadar yemesini, içmesini ve bütün nefsani isteklerini benim rızam için terk etmektedir. o halde onun mükafatını ben vereceğim, oruçlunun iki sevinci vardır. Birisi iftar edince birisi de rabbine kavuşunca”

Üzülerek müşahade ediyoruz ki insanlar tutmadıkları, belkide açığa vurmasalar daha az günah kazanacakları ibadetlerini yapmamayı, şeytanın şu hilesiyle açığa vurmaktadırlar.”Allahın bildiğini kuldan mı inkar edeceğim”. Halbuki Allah kişinin günahlarını insanların huzurunda açıklamalarına hoş görmez. Çünkü bunu yapan insan yaptığı hadsizliği başkalarına güzelmiş gibi göstermekte onların da cesaret alarak bu hoyratlığı işlemelerine vesile olmaktadırlar. Günah işlemeleri ayrı, başkalarını da olumsuz etkiledikleri için onların da günahlarına ortak olmaktadırlar. Bu sebeple oruç tutamayanların hiç olmazsa başkalarının günahına ortak olmamak için,  oruç tutmadıklarını göstermemeleri daha iyi bir davranış olacaktır.

Öyleyse gelin Ramazanla can bulsun gönüllerimiz, artısın sevgimiz, kulluğumuz, rabbimize yönelelim, ne olursak olalım yüce Mevlaya dönelim ve “ben geldim Rabbim” diyelim. Yardıma muhtaçlara el uzatalım, Filistini  Gazzeyi unutmayalım  hasta gönüllere şifa dağıtalım, sevgiyle evimizden ailemizden binamızdan sokağımızdan başlamak üzere sağanak sağanak yağsın rahmet yağmurları üzerimize.

Ramazanla yeniden hayat bulmak dileğiyle Hayırlı ramazanlar