Özel Kastamonu Nefes Hastanesi, ilimizin sağlık altyapısına yepyeni bir soluk getiriyor. Özel Kastamonu Nefes Hastanesi, prostat hastalarının derdine derman olacak son teknoloji Rezum Cihazı'nı bünyesine katarak bölgede bir ilki gerçekleştirdi.
Prostat hastalığının Kastamonu'da 40-50 yaş üzerindeki erkeklerde sıklıkla görüldüğüne dikkat çeken Özel Nefes Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Emin Kemal Küçük, prostat hastalarına derman olan Rezum Tedavisi ve Rezum Cihazı'nın tanıtımını yaptı.
Op. Dr. Küçük, Rezum Cihazı'nın ilaçlardan kurtararak yaklaşık 15 dakikalık bir işlem sonrasında uzun vadede hastaları rahatlatacağına dikkat çekerek; " Tekrar ameliyata gitme ihtimali yüzde 4 gibi çok düşük bir oran. 5 yıl içinde bu tedaviyi alan birinin tekrar ameliyata gitme oranı yüzde 4'e kadar yüzde 4 gibi çok düşük bir oran. Yani yüzde 96 başarısı var. İlk vakamızı da yaptık. Oldukça başarılı geçti" dedi.
"İLACI HERKES KULLANAMIYOR"
Op. Dr. Emin Küçük konuşmasına şu bilgilendirme ile başladı; "Prostatın Kastamonu'da çok sık 40-50 yaş üzerindeki erkeklerin ciddi bir hastalık. Bu hastalığı 40-50 yaş ve üzerinde, 70 yaşına kadar çevremizde, büyüklerimizde görüyoruz. Bir kısmı ilaç kullanıyor, bir kısmı ilacın yan etkilerine maruz kalıyor, bir kısmı ilaçtan fayda görmüyor, bir kısmı da sonda takılmak zorunda kalıyor ve sonradan kurtulamıyor. İşeyemeyen, idrarını boşaltamayan hastalarla çevremizde çok sık karşılaşıyoruz. Bunlar da öncelikle tedavi yöntemi olarak önce medikal tedavi başlanıyor. Medikal tedavi bazılarında fayda ediyor ama yan etkiler oluyor. Hipotansiyon, taşikardi gibi yan etkiler oluyor. İlacı herkes kullanamıyor" dedi.
"REZUM TEDAVİSİ 10- 15 DAKİKA GİBİ BİR SÜREDE YAPILIYOR"
Prostat için geliştirilen ve Nefes Hastanesi bünyesinde bulunan Rezum tedavisi hakkında bilgilendirme yapan Küçük; "Biz en güncel tedavi olarak şu anda biz Rezum Tedavisini önermekteyiz. Bu tedavinin avantajları gençlerde ve yaşlılarda olmak üzere 2 gruba veriyoruz. Yaşlılarda ciddi bir anestezi gerektirmiyor. Lokal anestezi gibi çok hafif bir anestezi ile bu tedaviyi uygulayabiliyoruz. Dolayısıyla da ameliyat süresinin 10-15 dakika gibi kısa olması bir de bir cerrahi işlem değil. Yani bir kazıma işlemi, ablatif bir yöntem uygulamıyoruz. Bu bir enjeksiyon yöntemi. Prostatın her iki tarafına sağa ve sola olmak üzere enjeksiyon yapıyoruz. Buradaki kullanılan bu size verdiğimiz broşürlerde de bahsediyor. Su buharı. Yani bahsedeceğim aletli bir jeneratör var. Dışarıdaki bir suyu bu jeneratör radyo frekans enerjisi üretiyor. Radyo frekans enerjisi suyu su buharına çeviriyor. 103 derecede sıcak su buharını prostatın içine enjekte ediyoruz. Belli noktalara. Sağ her iki yana 103 derecede sıcak su buharını enjekte ediyoruz. Buradaki amaç dokuda denatürasyon. Yani küçülme sağlamı. Doku içindeki protein gibi yapılarda atrofi gelişiyor. Dolayısıyla prostat iki taraftan şu resimde gösterdiğimiz gibi küçüldüğü için kanal açılmış oluyor. Böylece hasta doğal olarak idrarını yapabilir hale geliyor."
"BU TEDAVİNİN YÜZDE 96 BAŞARI ORANI VAR"
Yöntemin en büyük avantajının doğal bir yöntem olduğunu dile getiren Küçük şöyle devam etti; "Yani bir cerrahi işlem uygulamıyoruz hastaya. Anatomik yapıyı değiştirmiyoruz. Diğer yöntemlerde anatomik yapı değişiyor. Tabii ki bu yöntemde bazı sınırları var. 100 gramın üzerinde uygulanmıyor. Avrupa kılavuzları Amerika bunu Avrupa Üroloji Derneği de dahil olmak üzere 80 grama kadar direkt öneriyor. Kılavuzlara girmiş bir tedaviden bahsediyorum. Güncel bir tedavi diyorum ama 2015'te FDA onayı almış bir tedavi. Gerçekten 10 yıl üzerinde bir zamanda denenmiş bir tedavi yaklaşık olarak. 2015'te de FDA onayı almış bir tedavi. Yani denendiği için ve artık yan etkileri ve başarısı ortaya çıktığı için rahatlıkla konuşabiliyoruz. Yüzde 90'ın üzerinde başarı oranı var. 5 yıllık 10 yıllık deneyimlerin sonucunda. Tekrar ameliyata gitme ihtimali yüzde 4 gibi çok düşük bir oran. 5 yıl içinde bu tedaviyi alan birinin tekrar ameliyata gitme oranı yüzde 4'e kadar yüzde 4 gibi çok düşük bir oran. Yani yüzde 96 başarısı var. O yüzden ilaç tedavisi alıp da ilaçlardan kurtulmak isteyen genç, 40-50 yaşında, 40-60 yaşındaki gruba ciddi avantajlar sağlıyor."
"KENDİMİZE, BABAMIZA, KARDEŞİMİZE ÖNEREBİLECEĞİMİZ GÜVENLİ BİR TEDAVİ"
"Sağladığı gençlerde en önemli avantaj bu tedavi anatomik yapıyı değiştirmediği için menü çıkışını bozmuyor. Yani spermin mesaneye doğru gitmesi bütün tedavilerde, ilaçlarda ve diğer ablatik yöntemlerin hepsinde menü çıkışı etkileniyor. Bu yöntemde doğal yapıyı değiştirmediği için, sadece bir enjeksiyon tedavisi olduğu için meni çıkışı etkilenmiyor. Dolayısıyla cinsel fonksiyonlar korunuyor. Gençler için söyleyebileceğim bu. Yani cinsel fonksiyonları koruyucu, menü çıkışını bozmayan, hani ilaçlarda bile meni çıkışı bozuluyor, diğer ameliyatlarda da bozuluyor, bunda bozulmuyor. Bu çok büyük bir avantaj. Yaşlılarda ise idrar kaçırma oranları çok düşük. Bir de bir enjeksiyon tedavisi olduğu için kanama problemi olmuyor ama biz mesela bir yakınımız geldiğinde, kardeşimiz, babamız ya da kendimize yaptıracağımız zaman en büyük endişemiz, ürologlar olarak idrar kanalında darlık olabilir bu ameliyatlardan sonra belli bir oranda. Rezum tedavisinde kullanılan alet çok ince olduğu için, sonda kalınlığında bir alet. Dolayısıyla darlık ihtimali olmuyor. Bu yüzden kendimize, babamıza, kardeşimize önerebileceğimiz güvenli bir tedavi" diye konuştu.
"BU TEDAVİ GERÇEKTEN BİZİM İÇİN ÜMİT VERİCİ BİR TEDAVİ"
Rezum Cihazı ile ilgili de konuşan Op. Dr. Küçük; "Bu aletin çok basit bir uygulaması var. 10-15 dakika gibi bir sürede gerçekleştiriliyor. 84- 85 yaşında bir hasta düşünün sonda kullanıyor. BU tedavi yöntemiyle onu sondadan kurtarabiliyoruz. Kalp stendi var, koah var, nefes darlığı var... Sonuç olarak anestezi riski nedeniyle bunlar kalıyor. Sürekli sondaya bağımlı oluyor. Sonda bir süre sonra enfeksiyon da yapabiliyor. Daha sonra da peniste bazı lezyonlar oluşmaya başlıyor. Bu yüzden bu tedavi gerçekten bizim için ümit verici bir tedavi" dedi.
"CİHAZ BATI KARADENİZ'DE SADECE BİZ ŞU ANDA ALMIŞ DURUMDAYIZ"
Op. Dr. Küçük devamında; "10 yıllık sonuçlarını gördükten sonra yaklaşık 2-3 yıldır İstanbul ve Ankara'da uygulanıyor. Onları da gördükten biz de bu Rezum Cihazını almaya karar verdik. Kastamonu için gerçekten büyük bir kazanç. Bu cihaz Kastamonu'nun dışında metropol kentlerde İstanbul'da var. Karadeniz'de Samsun'da bir yerde olduğunu biliyorum. Zaten tek firma var hani Türkiye distribütörlüğü olan. Cihaz Batı Karadeniz'de sadece biz şu anda almış durumdayız. Batı Karadeniz'de başka bir yerde yok.
"KASTAMONU'DA İLK VAKAYI YAPTIK, BAŞARILI GEÇTİ"
Dün bir vakaya da bu tedavi yöntemiyle müdahale ettiklerini söyleyen Küçük; "Başarılı geçti. Herhangi bir sıkıntı olmadı. İlk vakamızı da yapmış olduk. Cihaz hastane bünyesine alındı. Bizim aletimiz, yani kiralama değil. Bir yerden doktor getirerek de işlem yapmayacağız. Direkt kendi bünyemize aldık. Bunun da bir maliyet avantajı olacak. Hastamız geldiğinde o gün ya da bir gün sonra direk müdahale edebiliyorsunuz. Öbür türlü hastaları biriktirip işte bir ay sonra çağırmak vesaire bunlar zor oluyor. Maliyeti de arttırıyor. Cihaz bize ait olduğu için hastalarımıza en uygun şekilde sağlığına kavuşturmayı hedefliyoruz. İleri düzeyde bir deneyim de gerektirmiyor. Fakat bu işlemin bir eğitim aşaması var, sertifikasyon aşaması var. Firma sertifikalandırıyor, bir eğitimden geçiriyor bir süre. Sertifikayı alıp öyle başlayabiliyorsunuz" diye konuştu.