Tarafımız, yazının ana konusunda ki Cumhuriyet Caddesi esnafları, oradan geçen çoluk çocuk genç yaşlılar,

İyi ve kötü melekliği oynanılan berberler, desteğe muhtaç kapalı işyerleri,

Tarafımız, yıllardır söz verilip de barınağı yapılmayan balıkçılar,

Tarafımız, öğretmenevinin karşısının taş yığını olmasından rahatsız olanlar,

Tarafımız, Cezaevi kapanıncaya kadar kandırılanlar, gardiyanlar, esnaflar, otobüs minibüs taksiciler,

Tarafımız, Boyran sahiline soyunma kabini ve bakım isteyenler,

Tarafımız, ilçedeki öğrenci ve öğretmen kayıplarından, eğitimde ki gerilemeden rahatsız olanlar,

Tarafımız, Kel Seymen Tepesi Boyran Kalesi Hamamcı Kadı Salih Reis’in önemini ve değeri bilenler,

Tarafımız, Geriş Tepesinin temizlenip düzenlenmesini isteyenler,

Tarafımız, otogara gideceğiz diye 4 km yol yapanlar,

Tarafımız, İnebolu MYO ya sahip çıkılmasını isteyenler,

Tarafımız, ilçenin gelişmesini ve büyümesini isteyenler,

Tarafımız, amir memur doktor ve öğretmenlerin ilçeden gitmesini istemeyenler,

Tarafımız, işyerini başka kentlere taşımak zorunda kalanlar, metropollerde iş arayan gençler,

Tarafımız, her gün artan ve sokaklara hakim olmaya başlayan uyuşturucu hap satıcılarından rahatsızlık olanlar,

Tarafımız, 2015 ten bu yana Kurt Köyü arsasına sanayi çarşısı isteyenler,

Tarafımız, ötelenen yatırımların bir an önce hayata geçmesini isteyenler,

Tarafımız, yıllardır kandırılan uyutulan İnebolu halkı,

Çevre ilçelerde ki AKP li CHP li MHP li belediye başkanların İnebolu Belediyesi’nden daha çok borç devralmalarına rağmen yaptıkları başarılı işleri daha 85. Gününde dile getirirken tarafımız onları övmek değil, İnebolu Belediye Başkanının daha fazla çalışmasını istemek, iktidarın gücünü İnebolu’da hissetmek. Bunu herkes biliyor.

Bu ilçenin köylerini 18 yıldır AKP li İl Genel meclis üyeleri yönetiyor,

İnebolu Belediyesini 7 yıl AKP li belediye Başkanı İdris Güleç, 10 Yıl MHP li Engin Uzuner, 13 aydır da Mustafa Özay yönetiyor. Üstelik Mustafa Özay 21 Ekim 2017 den bu yana AKP nin başkanı.

Memnunsanız bu ilçenin gidişinden sorun yok, ama ben memnun değilim.

Ve İnebolu’da birçok insan memnun değil.

Bu ilçenin gidişinden memnun olmayanlar, iktidardan nasibimizi belki alırız, İnebolu gelişir, makus talihini yener diye 31 Martta değişim yaptı.

Bırakın artık siyasi söylemleri, yeni seçime 4 yıl var,

Pişirip pişirip geri dönmenin anlamı yok,

İş başına soyunurken bunların hepsini bilerek aday oldunuz, vatandaş sizden iş istiyor, icraat istiyor,

Bu ilçenin kaderini değiştirmeniz için insanlar sizi seçti.

Sizin 31 Mart öncesinde kalmanız, siyasi kindarlığınız, Engin Uzuner düşmanlığınız beni ilgilendirmiyor. Beni İnebolu için yapılacak icraatlar ilgilendiriyor.

Beni ilgilendiren, her geçen gün daha da gerileyen, küçülen, nüfus kaybı yaşayan, büyüklerin çocuklarına İnebolu’yu artık gelecek olarak gösteremediği, gençlerin iş ekmek kaygısı ile terk etmek zorunda kaldığı, yıllardır yaptık yapıyoruz, yapacağız deyip sürekli oyalatılan kandırılan ötelenen, İnebolu.

Biz basın olarak görevimizi yapıyoruz, insanların taleplerini iletiyoruz. Siz beğenseniz de, beğenmeseniz de, bu böyle biline,

Çalışırsanız, insanların gönlündeki sizin havuzunuza artı yazılır, çalışmazsanız eksi yazılır.

Seçim biteli 13 ay oldu ve İnebolu Belediyesi’nin Başkanı 31 Marttan bu yana Mustafa Huner Özay.

13 ayda neler yaptığını, attığı adımları İnebolu Postası’nda zaten dile getiriyoruz.

Ancak, 2014 ten bu yana her 10 Ocak gazeteciler gününde bizi ziyarete eden, o günden bu yana yüze yakın açıklamasını yayınladığımız belediye başkanı, yaptığımız eleştirileri kaldıramadı ve canlı yayında talihsiz açıklamalar yaptı: Kendini basın olarak tanıtan, basın zanneden" diyerek başladığı ve "Acaba bundan önceki yolları eleştirebilmiş mi. Adamsa onu yapsın. Ben onu Allah'a havale ediyorum şeklinde bahse konu yapılmam hiç etik olmadı.

Öncelikle kendisi 31 Marttan önce şovunu yaptığı 15 mega projenin kaç tanesini yaptı. Eleştirdiği kaç tane sorunu çözüme kavuşturdu.

Kendisi siyasi arenaya girmeden İnebolu Postası buradaydı, Allah izin verdiği sürece de burada olacaktır.

Bakın şimdi, çok iyi bildiğini sanan ve Belediye Başkanının yönlendirdiği AKP Gençlik Kolları Başkanı “Mütaahhite ihaleye çıkarılıp belediye personeliyle yapıldı o caddeler diyor, Sayın Özay niye dışarıdan işçi bekliyor, madem personel yapabiliyor bu işi, anlaşılmış değil.

AKP gençlik kollarının bazı üyeleri de İnebolu’da tek sorun parke mi kaldı diyor. Doğru söylüyorlar. O kadar çok sorun var ki, işte tam da biz o sorunları yaşayanların tarafındayız.

Her şeyden önce geleceksizlik sorunu var. 

İlçedeki gerilemeden nasibini alıp ekmeğini ilçe dışında bulanlardan bir tanesi koronavirüs günlerinde gözlerinin önündeki Kastamonu Belediyesi’nin parke, bordür, alt yapı, üst yapı çalışmalarını, Tosya Taşköprü Devrekani Belediyelerinin Nisan ve Mayıs aylarında binlerce metrekare parke bordür, sıcak asfalt yaptığını görmemiş, İnebolu’da yapılmayanı eleştirene veryansın ediyor. Elbette bu yaranmanın bir sebebi var.

Başka biri ekmek mücadelesi için gitmek zorunda olduğu Samsun’dan yazıyor, İnebolu’nun en büyük sıkıntısı parke mi.

Doğru, parke değil, en büyük sıkıntı geleceksizlik, geleceği olmadığı için başka yerlere gitmek zorunda kalmışsınız.  
Huzurevinde çalışan AKP Gençlik Kollarından bir zatı muhterem ağzına yüzüne bulaştırmış yorumlarını. Söze bakın, İnebolu’nun ekmeğini yiyip İnebolu’yu sevmeyen zındık. Terbiyesiz, ukala. Kimseye bilgi verilmeden deprem testini geçemedi diye kapatılmak ve Tosya’ya gönderilmek üzere olan ve yaptığım haberler ile sahip çıkılmak zorunda kalınan Huzurevinden ekmek yiyorsun sen. Sor bir kere kurumda ki büyüklerine, öyle yorum yaz.

Daha da ileri gitmiş, Cumhuriyet Caddesine 7 aydır yapılmayan parke eleştirisini Mustafa Özay ve AKP düşmanlığına bağlamış, yaranacak ya birilerine.

Ben şimdiye kadar kimseye düşman olmadım, olmamda. Birileri hizmet için yola çıkar gelir ve gider.

O partiden şimdiye kadar kimler geldi kimler gitti, haberi yok zavallının…

Eleştiri yapanların içinde profilini incelediğim bir zatı muhterem daha var.  Her zaman yorumlara atlayan, siyasi görüşü AKP olduğunu özellikle yazan, hacamat ve araç alım satımı ticareti yapan 9 Haziran Okulu’nda ki bir öğretmen. Parkelerin korona ve oruç günlerinde neden yapılmadığı yazımıza öyle bir kızmış, öyle bir bozulmuş ki, yorumuna bakın; Tüm derdimiz bitti, senin parken mi kaldı. Gazeteci misin muhalefet partisi başkanımı. Açık açık CHP liyim desene. Boş boş konuşuyorsun.

Ne demeli şimdi buna; Siyaseti, ticareti hacamatı ve öğretmenliği birbirine karıştırmış. Öncelikle aleni olarak profiline bir parti ismini yazamazsın. Ya öğretmenlik yap ya da siyaset. İnebolu’nun tüm derdini zaten biz yazıyoruz.

Zatı muhterem, açık açık CHP liyim desene yazmış yorumunda.

Yaptığım eleştirileri CHP için değil İnebolu için yapıyorum. Sen bunu anlayamıyorsan yapılacak bir şey yok.