Peygamberimiz (sav)’in “Allahım Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazana ulaştır” diye dua ettiği manevi bir iklime  üç aylar olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarının ilki olan Recep ayına girdik. Korkmak, saygı duymak, tazim göstermek anlamlarına gelen Recep kelimesi; saygı duyulan ve savaşmanın haram kabul edildiği, dört aydan biridir. Kitabımız Kuranda haram aylara saygı gösterilmesi emredilmektedir .Bu aylarda yapılan iyilik ve kötülüklere, diğer aylarda yapılanlardan daha çok mükafat ve ceza verileceği belirtilmiştir.

Üç aylar aynı zamanda içerisinde birçok mübarek geceyi barındırmaktadır. Recep ayının ilk Cuma gecesi Regaip kandili, yirmi yedinci gecesi Miraç kandili, Şaban ayının on beşinci gecesi Berat kandili ve nihayet Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi ise bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesiyle ibadetlerimiz taçlanmış ve zirveye ulaşmış olacaktır.

 Zünnun-i Mısri üç aylar hakkında şöyle demiştir:

“Recep tohum ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan hasat ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer. Ne yaparsa cezasını çeker”

Üç ayları fırsat bilerek, imanımızı gözden geçirerek, kul olduğumuzu, imtihan için bu dünyada olduğumuzu, misafir olduğumuzu, yolcu olduğumuzu hatırlayarak, amel defterimizi doldurmaya, etrafımıza, çevremize iyi davranmaya, sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışalım. Yaşantımızı muhasebe edelim. İbadet, dua, zikir ve hayırlı işlerle meşgul olmaya gayret gösterelim. Günahımız ne olursa olsun Rabbimizin mağfiretine koşalım, merhametine sığınalım. Mevlana Celaleddin Rumi’nin dediği gibi;

Gel, gel, ne olursan ol yine de gel

ister kafir, ister mecusi, ister puta tapan, ol yine gel

bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir.

yüz kere tevbeni bozsan da yine gel

Yüce Allah’ın (cc) “Ey (günah ve isyanla) kendilerine yazık eden kullarım! Allah’ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir.” ayeti mucibince, affet Allahım,  geldim kapına, gidecek başka yerim yok, affet Allahım diyerek üç ayları fırsat bilerek yeniden başlayalım. Yunus Emre’nin dediği gibi;

“Geceler uykudan uyan,

Gizli sırlar olur ayan,

Mahrum kalmaz Allah diyen

Yalvar kul Allah’a yalvar.”

Bu ayları fırsat bilerek, eyvah demeden Allah diyelim. Hayatımızın muhasebesini yaparak, geçmişimize tevbe ederek, bize sunulan manevi fırsatları kaçırmadan Kuranı azimüşşanın “nereye gidiyorsunuz” fermanına bakarak, gidişimizi, yönümüzü Rabbimizin rızasına çevirelim. Mümkün olduğunca namazlarımızı kılmaya çalışalım, cemaate devam edelim, imkanımız olduğu nisbette nafile ibadetlere devam edelim. Sadaka verelim  Efendimiz (sav) “kış müminin baharıdır geceleri ibadetle geçirir kısa günlerinde oruç tutar” hadisince bugünlerimizi hayatımızın baharı yapalım. Pazartesi, Perşembe günleri oruç tutmaya çalışalım. Kur’anı okumaya, anlamaya çalışalım. Çevremizde ki insanların dertleriyle dertlenelim. İlk baharda mevcudat nasıl filizleniyorsa bizlerde Rabbimizin yolunda filizlenelim ve etrafımıza güzel davranışlarımızla neşe saçalım.

Üç aylarımız mübarek olsun.