Geçtiğimiz günlerde stresin ne olduğu ve stres yaratan durumların etkileri üzerine konuşmuştuk. Stres en genel tanımıyla bir gerginlik hali olarak ifade edilirken, uyum gerektiren, tehdit eden ya da değişim barındıran birçok duruma karşı çevresel bir tepki olarak ortaya çıkabilmektedir. Bizleri duygusal ya da psikolojik anlamda zorlayan her türlü durum stres yaratabilmektedir.
Stres, tıpkı kaygı veya korku gibi çeşitli fizyolojik tepkiler vermemize neden olmaktadır. Örneğin nabzın hızlı atması, baş ağrısı, terlemek gibi çeşitli somatik (bedensel) tepkiler gözlemlenebilmektedir. Öte yandan aşırı stres bazen zihinsel belirtilere de yol açabilmektedir. Unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, aşırı endişe, ilgide azalma gibi çeşitli belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Stres, öznel bir deneyim olduğu için insanlar birbirlerinden çok farklı şekillerde strese tepki göstermektedirler ve her olayın kişi üzerinde nasıl etki yaratacağı stres kaynağını nasıl algıladığı ile ilgilidir. Olayın ne kadar yakında olduğu, kişinin o olaya nasıl baktığı, nasıl tepki verdiği gibi durumlar stresin boyutunu oluşturmaktadır. Aynı şekilde stresle nasıl başa çıkılacağına dair yöntemlerde kişiden kişiye değişkenlik gösterebilmektedir. Fakat stresle baş edebilmede ortak bir derleme yapmamız gerekirse;
- Stres faktörleri ile baş etme konusunda öncelikle stresin türü ile ilişkili değerlendirme yapmak önemli olmaktadır. Karşılaşılan stres faktörü bazen o kadar büyük ve şiddetli olmaktadır ki, çözümü hemen elde etmek mümkün olmayabilir. Örneğin, bir kayıp yaşamak ya da bir doğal afete maruz kalmak oldukça ciddi bir stres faktörüdür. Bu sebeple öncelikle stresin şiddetini ve boyutunu çözümlemek önemli olmaktadır.
- Sorunun boyutunu belirledikten sonra, sorunla yüzleşmek önemli olacaktır. Stres kaynağını nasıl algıladığınıza bakmak ve sorunu nasıl çözümleyeceğinize dair karar vermek stresle baş etmedeki adımlardan bir diğeridir. Aslında sorunu çözümleyebilmek için stratejileriniz neler olmalıdır? sorusuna cevap aramalıyızdır.
- Öte yandan stres yaratan faktörün ne kadar süredir hayatınızda olduğu, başa çıkma konusunda önemli bir etkendir. Kronik bir stresten mi bahsediyoruz yoksa kısa süreli bir stres faktöründen mi? Stresin uzunluğunu belirlemek ve eğer kronik bir şekilde devam eden stresten bahsediyorsak bir uzman yardımı almak önemli olacaktır.
- Stres yaratan kaynaklar her zaman olacaktır. Bunu kabul etmek ve hayatımızdaki stres faktörleriyle uzlaşmak son derece önemli olmaktadır. Bazen stresle başa çıkmak için alkol veya uyuşturucu gibi maddelere ihtiyaç duyar, stres etkilerini madde kullanımıyla yatıştırmaya çalışırız. Ancak stresle doğru yollarla başa çıkmadığımız sürece, sadece madde kullanımıyla anlık rahatlama yaşar, uzun vadeli sonuç elde edemeyiz. Bu sebeple doğru baş etme yolları seçmek önemli olmaktadır.
- Stresin insan üzerinde baskı yaratmasının bir sebebi, stres anında onunla ne yapacağımızı bilememizdendir. Bu sebeple stres yaratan anlarda kendimize hatırlatacağımız belli başı kelimeler belirleyebilir, bizi rahatlatması için belirli cümleler edinebiliriz. En etkili ve terapilerde sık kullanılan tekniklerden bir tanesi, doğru nefes alma yöntemidir. Stres yaratan anlarda doğru nefes almak ve önceden belirlediğimiz ‘’Ben bu işi halledebilirim.’’, ‘’Bu olayın üstesinden gelebilirim.’’ Gibi motive edici cümlelerle stres anı yönetilebilmektedir.
- Stres yaratan durumlardan sonra, örneğin önemli bir iş görüşmesinden hemen sonra kendinize bir ödül vermek moral ve motivasyon açısından oldukça etkili olmaktadır. Stres yaratan durumlardan sonra kendinizi takdir edebilmek her stres yaratan durum öncesindeki etkileri azaltmaya başlayacaktır.
- Hayal etmek stresle baş etmede etkili bir yoldur. Bu sorunları peşi sıra halledebildiğinizi hayal etmeyi bir deneyin derim.
- Ve son olarak, doğa, doğa, doğa… Nefes egzersizleri, yürüyüşler, beden ve kas gevşetme teknikleri, kendinize ait alan yaratmak (bu evin içerisinde hobilerinizi yapmak için ufak bir alan bile olabilir), çeşitli hobiler edinmek, insanlarla kurduğunuz ilişkileri geliştirmek, duygularınızı ifade edebilmek, bedene sağlıklı bakabilmek, uyku düzeni ve en önemlisi gülümsemek stresle baş etmede son derece önemli olmaktadır.
Unutmayalım ki stres her zaman kötü değildir. Hayatla mücadele etmek ve tehditlere karşı savunmada kalabilmek adına bir miktar stres çok önemli bir işleve sahiptir. Hiçbir duygunun tam olarak yok olmasını istemediğimiz gibi stres seviyemizin de tamamen sıfırlanmasını istemeyiz.
Hepinize az stresli, güzel haftalar dilerim.