Kanser, vücudun herhangi bir bölgesinde hücrelerin anormal şekilde büyümesi ve bölünmesi sonucu oluşan bir hastalıktır. Bu anormal hücre çoğalması her dokuda, her organda görülebilir. Hücrelerimiz normalde vücuttaki belirli bir görevi yerine getirmek için bölünürler. Ancak kanserli hücreler normal hücrelerden farklı olarak kontrolsüz şekilde bölünürler ve ölmezler. Tedavi edilmezlerse vücudun tüm bölümlerine yayılabilir yani Metastaz yapabilirler.
Kanserin yayılmaya başlaması tedavinin başarıya ulaşma şansını çok düşürür. O yüzden kanserin vücutta yayılmaya başlamadan erkenden teşhis edilebilmesi hayati önem taşır.
Kanser, dünyada ve ülkemizde ölümlere sebep olan hastalıklar arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alır. Bu nedenle önemli bir halk sağlığı problemidir. Kişisel sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalıktır. Yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle ülkelerin ekonomisini de olumsuz etkilemektedir.
Kanser ile ilgili toplum bilincinin oluşması ve tarama programları ile erken tanı konulabilmesi bu ölümlerin önüne geçebilmek için önemli bir yol olarak gözükmektedir.
Dünyada ve ülkemizde akciğer, meme ve kolorektal kanserler en sık görülen kanser türleridir.
Gelecek yıllarda dünya nüfusunun artması, yaşlanması ve kansere yol açabilecek risk faktörlerine daha çok ve uzun süre maruz kalınması ile birlikte maalesef hem tanı konacak kanser olgu sayısının hem de hastalığa bağlı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yükün artması beklenmektedir.
Kanserlerin %90’ı çevresel, %10’u ise genetik faktörlere bağlı olarak gelişmekte olup çevresel faktörler arasında yer alan sigara kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilo, hareketsiz ve sedanter yaşam, sağlıksız beslenme, toksik maruziyetler ve enfeksiyonlar gibi kanser tetikleyici etkenler azaltıldığında kanserin de büyük oranda önlenebileceği bilinmektedir.
Risk faktörleriyle mücadele edildiğinde ortaya çıkması önlenebilen, erken teşhis edildiğinde etkin tedavi edilerek yaşam kalitesi artırılabilen kanser türleri göz önüne alındığında bu konudaki farkındalığın, kanser belirtilerini bilmenin ve tarama faaliyetlerinin önemi ortaya çıkmaktadır.
Bu bağlamda “1-7 Nisan” tarihleri arası, ülkemizde “Ulusal Kanser Haftası” olarak belirlenmiştir ve her yıl, ülkemiz açısından önemi giderek artan kanser hastalığına karşı halka farkındalık oluşturmak, sunulan sağlık hizmetlerini tanıtmak ve taramalara katılımı artırmak için çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu etkinlikler, kanser mücadelesinde önemli bir yer tutmaktadır.
Ülkemizde yürütülen Ulusal Kanser Tarama Programları:
· Meme kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlarda yılda bir kez klinik meme muayenesi, 2 yılda bir mamografi ile yapılmaktadır.
· Rahim ağzı kanseri taraması; 30-65 yaş arasındaki kadınlarda 5 yılda bir HPV-DNA testi ile yapılmaktadır.
· Kalın bağırsak kanseri taraması; 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklerde 2 yılda bir Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) ile yapılmaktadır. Bu kişilerin 10 yılda bir kolonoskopi yaptırması önerilmektedir.
Bakanlığımızın koruyucu ve önleyici faaliyetleri içerisinde önemli bir yeri olan kanser taramaları; Toplum Sağlığı Merkezlerine (TSM) bağlı olarak hizmet veren Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM), Sağlıklı Hayat Merkezlerinde (SHM), Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) ve Mobil Tarama Araçları ile de kişilerin bulundukları yerlerde ücretsiz olarak yapılmaktadır.
Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler, tarama sonrası teşhis merkezlerine yönlendirilmekte ve ileri tetkikler yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından verilmektedir.
Kanserin belirtileri nelerdir?
1. Açıklanamayan kilo kaybı
2. Yorgunluk: Aşırı yorgunluk ve halsizlik, vücutta kanserin etkisiyle ortaya çıkan bir diğer yaygın belirtidir. Bu durum, genellikle dinlenmeyle geçmeyebilir.
3. Ağrı: Kanserin bulunduğu alana göre değişen ağrılar olabilir.
4. Cilt değişiklikleri: Ciltte şişlik, kızarıklık, yaraların iyileşmemesi, siyah benlerin veya deri lekelerinin büyümesi gibi değişiklikler, deri kanserinin belirtileri olabilir.
5. Kanama veya anormal akıntılar: Makat kanaması, vajinal kanama (özellikle menopoz sonrası) veya idrarda kan gibi anormal kanamalar kanserin belirtisi olabilir. Ayrıca, öksürükle gelen kan, akciğer kanserinin belirtisi olabilir.
6. Ağrılı yutma veya yutkunma güçlüğü: Özellikle yutma sırasında ağrı veya zorluk, boğaz, yemek borusu veya mide kanserinin belirtisi olabilir.
7. Hıçkırık ve mide bulantısı: Uzun süre devam eden hıçkırıklar, mide kanseri veya akciğer kanserinin belirtisi olabilir. Uzu süre devam eden mide bulantısı ve iştahsızlık da kanserin bir belirtisi olabilir.
8. Öksürük veya ses değişikliği: Uzun süren öksürük, balgamda kan veya ses değişiklikleri, akciğer kanseri gibi hastalıkların belirtisi olabilir.
9. Şişlik veya kitle: Vücutta fark edilen şişlikler veya sert kitleler, meme, yumurtalık, lenf kanseri gibi hastalıkların belirtisi olabilir.
10. Sindirim değişiklikleri: İshal, kabızlık, bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler, özellikle kolorektal kanserin belirtisi olabilir.
11. Yaraların iyileşmemesi: Ağız içinde veya vücudun başka bölgelerinde iyileşmeyen yaralar
12. Ateş: Nedeni açıklanamayan, özellikle akşam saatlerinde yükselen ve gece terlemeleriyle birlikte olan ateş, B semptomlarının önemli bir parçasıdır. Bu, vücudun enfeksiyonla veya kanserle mücadelesinin bir belirtisi olabilir.
Herhangi bir kanser belirtisi veya şüphesiyle karşılaşıldığında, bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir. Çünkü bu belirtiler yalnızca kanserin değil, başka sağlık sorunlarının da belirtisi olabilir. Erken ve zamanında teşhisin önemli olduğunu unutmayalım.
"Yaşam, acı ve zorluklarla dolu bir yolculuktur, ama bu yolculuğun sonunda insan kendini bulur." Kierkegaard